Follow this blog with bloglovin

Follow on Bloglovin

6 Kasım 2012 Salı

Yolun Neresi Burası?

Baş mı, son mu, en güzel yeri mi, en zoru mu, yoksa en önemsizi mi? En gereksizi gibi görünen ama en keyiflisi mi... Yoksa en önemlisi mi? Gelecekte hatırlayıp gülümseyeceğin mi, yoksa somurtacağın mı, yolun neresi burası?
Bu satırları Paris güney yakada Saint-Germain Bulvarı üzerindeki çatı katı dairemde, sevgilim benim için krep pişirirken yazıyorum, ve burnuma gelen güzel kokular ne yazacağımı unutturuyor. Birazdan yağmur altında şehri turlayacağız, malum burada hava geç kararıyor. Kalbine mi indi? Şaka lan şaka. Kıbrıs Şehitleri Caddesinde bir kafede pinekliyorum, yanımda ergenler yüksek sesle ders mers tartışıyor. Erkeklerin çatallanmış sesleri, kızların fok balığı seslerine karışıyor. Cüzdanda para az, kilo da fazla yeşil çay içiyorum hehe. Bak bu çok Avrupai sahiden.
Bir sonraki girdi film yorumu olsun o zaman. Hayat yeterince boktan ve renksiz, yoksa çok mu renkli şöyle bolca siyahlar lacivertler, morlar falan? Kafa sorularla dolu!