Follow this blog with bloglovin

Follow on Bloglovin

28 Temmuz 2012 Cumartesi

Sevdiğim Vokaller ve Biraz Nostalji

Sevdiğim Vokaller
Büyük oranda zenci içerir. Tesadüf mü, yoksa güçlü ses mi seviyorum sen karar ver günlükcüm. Ben de bu beğenimin dün güneşlenirken yabancı müzik yayını yapan radyo kanalları arasında gidip gelirken fark ettim. Her zenci vokalli parçada durdum bildiğin. Ki bunların hepsi güçlü sese de sahip değil. Mesela listede en süt dökmüş kedisinden Craig David var. İngiliz asaleti, sadeliği mi diyeceğim de; ondan da pek emin değilim.
Bundan yıllar yıllar önce, ben portakalda vitaminke.... değil elbette o kadar genç olmak da istemezdim, malum dünyanın hali hiiiiç iyi değil. Her neyse, 10 yaşında falandım. Bilgisayarlar o zaman yeni yeni her eve alınmaya başlanıyor. Sınıfta öğretmenlerin nedense "Kimlerin evinde bilgisayar vaaaarrrrr?" diye yaygara yaptığı yıllardan bahsediyorum. Bırak kotayla video izlemeyi, internet falan da hak getire. Banu Alkan!ın siteli reklamının olduğu yıllar sevgili günlük! Noldu, ağzın açık kaldı evet ben o kadar yaşlıyım ve bunu şimdi kanıtlayacağım, azıcık uzun sürecek nihohohy.
İşte böyle teknolojiden yoksun, evdeki en teknolojik aletin kocaman hoparlörü ve kasası olan Sansui kasetçaların olduğu dönemlerde, babam ne yapar ne eder, Ankara'daki o zamanlar büyük bir nimet olan Maltepe Pazarı'ndan binbir türlü yabancı/yerli müzik CD'si bulurdu. Yabancı müzik CD'leri bilimum Televole müziklerinden oluşurdu: 90lar disko pop. Ve ben bu müzikleri sonuna kadar açıp, belimden düşen pijamamı çeke çeke elektrobugi figürleri yapardım salonda.
Derken bir gün babam eve toplama bir bilgisayar getirdi. 10 yaşındaydım dediğim gibi, sabah kalktım ve salona gidip o kocaman ekran altında kasası olan bilgisayarı görünce nutkum tutuldu karnıma kramplar girdi sevinçten! Artık ben de sınıfta "Bilgisayarın var mı?" sorusuna "Evet" deyip şeytanca gülümseyebilecektim içimden. Her ne kadar bilgisayarda yapabileceğim en eğlenceli iş babamın CD'leri eşliğinde Mayın Tarlası oynamak olsa bile...
Bir sabah açtım bilgisayarı, içinde babamın bıraktığı CD'nin ismini hala dün gibi hatılarım: "Ordan burdan yabancı" diye eciş bücüş bir yazı vardı üstünde. Şarkı listesini açtım,bodoslama daldım, ilk rastladığım şarkı "Eye of the Tiger" oldu. Beğendim şarkıyı, listeyi kurcalamaya devam ettim. Birkaç Madonna, Tina Turner, ve The Police şarkısından sonra, ismi yazmayan birkaç şarkıyı merak ettim, tıkladım ilkine. İşte bu şarkıydı:
 Santana ve The Product G&B projesiymiş. Bir şarkı bu kadar mı içten ve hatasız rahatsz etmeden söylenir... Elbette Santana'nın gitarının müthiş melodisi yadsınamaz. 
Ben babamın bu CD'sini keşfettikten bir yıl falan sonra, Toni Braxton bir şarkı çıkardı. Bu da ne biçim cümleyse, her neyse bir şarkı yaptı diyelim. "Spanish Guitar":
Bence bende zenci vokal sevdası değil latin müziği sevdası çıkacak hissediyorum (!). Yoooo, bundan sonraki örnek bunlardan değil:



 Elbette ki bir 90lar efsanesi Lou Bega. Zıpır zıpır şarkılarını dinlerdik bu adamın ilkokul 5. sınıfta saçma sapan bir okul gösterisinde dansını bile yapmıştık hatta "I got a girl" şarkısıyla. Fakat birgün yazın akrabaların evinde geçirmek zorunda olduğum dönemlerden birinde Metro FM'de çıktı yukarıdaki şarkı karşıma.


Sonra o dönemin apaçisi Shaggy girdi elbette ki hayatıma. Wasn't me fena şarkı değildi de sonra önünü alamadık bozdu. Derken, gene radyodaki keşif dinlemelerimin birinde, hala daha şarkı listemin başında duran Gnarls Barkley şarkısını duydum:
Bu yazı çok fazla uzadı. Seviyorum işte zenci vokalleri. Burada aklıma gelenlerin çoğu da güçlü ses. Sonraki yıllarda, lise ve ergenlik zamanlarında özellikle Craig David'i keşfettim. İngilizceye olan merakım ve sonrasında şimdiki mesleğimi seçmemde bu lanet olası herifin katkısı büyük, özellikle de şu şarkısının:

Daha sonra 50Cent vardı ve çok popülerdi ki, bende bu zenci vokal sevdası bir ara verdi sayın günlük. Birdenbire nostalji sevdalısı oldum o gerizekalı rap grubu yüzünden. Hayır, ben gayet Eminem falan dinleyen bir insanken, o "goooşaaaan itşyo börtdey vigona pardilayk itşyo börtdey" olayı beni güncel popüler müzikten de rapten de soğuttu. 90'ların insanı olmamı körükledi resmen. 90lar kalite abidesi ya sanki! Ben de zenci vokallerin en babasına, Michael'ıma ve onun beni hep mutlu eden müziğine döndüm, özellikle de şuna:
Michaelcığımdan sonra aklıma gelmesi iyi olmadı, ama liste salt erkeklerden oluşunca çark etti. En güzel Ford reklam müziğiydi şu kadının şarkısı: Des'ree/Life


Sevgiler!




2 yorum:

  1. bizi geçmişe götürdün..anılar canlandı.. maltepe pazarı, bilgisayrların yeni çıktığı dönem, müzikler..
    bsayarların ilk çıktığı dönem gerçekten çok komikti.. hiç kullanılmasada evde bsayar olması hava atma nedeni idi.. :)
    müzikler çok güzeldi..

    YanıtlaSil
  2. seviyorum geçmişi yad etmeyi :) ankaranın da ayrı bir yeri var bende. teşekkür ederim.

    YanıtlaSil