Follow this blog with bloglovin

Follow on Bloglovin

20 Haziran 2012 Çarşamba

Bi' Kahve?
Kahve bağımlısı olmadan önce hayat...
"Huzurlu" diye adlandırabileceğim ama aslen "otumsu" hayat... Yenilgisiz, ya da yenilgileri fark etmediğim, büyük kazanımları olmayan, hayal kırıklığı üçbeş küçük ayrıntıdan oluşan, gelişmelerin farkında olamadığım uzun ama göz açıp kapayıncaya kadar geçen hayat. 
Herşey bir fincanla başladı...
Ailemden ilk kez ayrı kalacağım 6 aylık yurtdışında bulunduğum süreçte, Türkiye'den bir hatıra olsun diye yanımda 2 tane küçük kahve fincanı ve bir cezveyle birlikte bir paket Türk kahvesi götürdüm. Orada Türk arkadaşımla her türlü bahaneyi kullandık kendimizi mutfağa atıp bi' kahve içmek için. "Kafam acayip bozuldu ben bu Fransızcayı öğrenemicem yeaaaa!", "Tamam o zaman üzülme gel bi kahve yapalım..."'dan tut, "Bugün bana her söyleneni anladım, bir kaç arkadaş bile edindim vay bee.", "Hadi bi kahve içelim, hem hazır tiramisu da var dolapta" ya kadar bilimum sebep yarattık kendimize. Yeri geldi, "Sabahlamam lazım bugün bir haftadır bakmıyorum şu kağıtlara", yeri geldi "Özledim demek istemiyorum ama özledim galiba" lara kadar ulaştı. 
Türk kahvesinin ünü Brezilya'nınkini geçti!
Derken bir gün, 3 Brezilyalı arkadaş bizi fal bakarken yakaladı günlük! Tam almışım elime fincanı geçiyorum dalgamı 4 yolun var 4'ü de b.ka çıkıyor diye; çocuk "Oğ mon diyööö lö kafeeee!" diye fırlamaz mı mutfağa... Hemen pişirdik birer tane de onlara. Üstüne fal bile baktık bilmediğimiz halde. O gün bugündür Türk kahvesi gözümde sosyalleşme, geniş ufuklara açılma simgesi haline bile gelmiştir.
Bununla bitmedi kahvenin benim için anlamı. Her durumun kılıfıdır "Hayat devam ediyor" cümlesi ya, benim için hayat 2 yıldır devam ediyor aslında. Beni ben yapan en büyük yaşantılar bu iki yılda; ve kahve bağımlılığım da bu 2 yılın sonlarında tavan yaptı. Hatıra olsun diye yanıma aldığım 1 cezve, 2 fincan ve 1 paket bir daha benden hiç ayrı kalmadı. Kahvenin olayı hatırayı geçti, 40 yılın hatırını da geçti; yeri en büyük içecek oldu hayatımda, gerçi güzelliğimi suya borçluyum şekerim günlük (!).
Uykusuzum, bi' kahve.
Yorgunum, iyi gelir bi' kahve.
Heyecanlıyım, yatıştırır.
Yalnızım, en sıcak ve tatlı arkadaşla yarışır.
Yoğunum, dinlendirir.
Çok mutluyum! Bi' sigarayla iyi gider.
Tam bu yazıyı ararken, 9 yaşımdan beri ciğerimi bilen arkadaşımın arayıp, "Seninle kahve içmeyi özledim" demesi...



2 yorum:

  1. yurt dışında en çok özlenen şeylerden kahve, çay.. birlikte kahve içmek sanki her nedense daha yakın arkadaşlıklara has bişeymiş gibi gelir. işyerindeki kadın arkadaşlar her kahveden sonra mutlaka fal da bakarlar..
    ohh kadınların neşeli dünyası..ne güzel rahatlıyorlar..bi defa bende istedim.. eğlenceliymiş..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) kahve eşliğinde dertleşmek kadar güzel bişey yok diyebilirim gerçekten.

      Sil