Follow this blog with bloglovin

Follow on Bloglovin

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Birçok şeyin eksik olduğu güzel bir gece...
Eksikliklerle idare etmeye, mutlu olmaya çalışıyorum. Sevmediğim yerde, sevdiğim birçok insanı görmeden günü kurtarmaya bakıyorum. Bu ve buna benzer günlerde işte, bir insanla küçücük bir dostluk kurma çabası bile beni mutlu ediyor. Bir çaba değil bu aslında, yeni yeni alıştığım ortamda bana uzaylıymışım gibi davranmadan arkadaş olan canayakın bir kız. Her neyse... Konu benim dostum olmaya aday iş arkadaşımdan ziyade, bugünü nasıl kotardığım.
Çok sevdiğim Mor ve Ötesi'nin konseri vardı Gündoğdu'da. Ücretsiz konser olduğu için çok fazla sapıtan olacağından tedirgindik ama çok geç vakite kalamadığımız için öyle olduysa bile görmedik. Konser öncesinde aylar sonra ilk kez bir arkadaşımla karşılıklı oturup muhabbet ederek birşeyler içtim. Kendimi gerçekten uzaylı gibi hissediyorum böyle anlatınca. O kadar anormal şeyler gibi ki bir arkadaşla gayet olası şeyleri yapmak benim için...
Bana herşey yabancı şu an hayatımda, yaptığım iş, emeğim, çevrem, mahallem... Hatta kendim bile. Ama böyle derin konulara girmeye bile takatim yok şu an. 12 saat ders anlatmak kolay değil. Onun yerine, bugünün ve belki de hayatımın büyük kısmının bingo şarkısının sözlerini hatırlamak istiyorum kapanış olarak. Buradan da dinlerim arada günlükcüm iyi olur...
Yine ben miyim düşen
Hiç zamanım da yok ki
Yine ben kopup gelen
Bimediğim şey yok ki
Yine de geldim dünyaya
Hiç zamanım da yok ki
yine de geldim dünyaya
Hiç yok
İçim yanar içim bilmez
İçim var içim düşünmez
İçim aşk içim değişmez
İçim saf içim kirlenmez
Yine ben miyim düşen
Görmediğim şey yok ki
Yine ben kopup gelen
Bu dersin sonu yok ki
Yine de geldim dünyaya

Kurabiye sadece yorgun...

2 yorum:

  1. bloguma hos geldin kurabiye

    ben de seni takibe almak istiyorum. google friend connect gadget'i ekleyecek misin bloguna? :)

    YanıtlaSil
  2. friend connecti hallettim :) daha önce dediğim gibi cehalet zor :D

    YanıtlaSil