Follow this blog with bloglovin

Follow on Bloglovin

22 Mayıs 2012 Salı

Aşk, Sadakat, Bağlanma Üçlüsü
İlişkiler konusunda uzman falan değilim. Hayatımda ilk ve son defa bir kere aşkı yakaladığıma inanıyorum ve bu yüzden çok şanslıyım. Sevgilim var diye değil, olduğunu iddia ettikleri kişi olmayıp, hayatlarındaki sevgi dediklerinin tutarsız ve gelip geçiciliklerini görmeyip hem kendini hem de bir dönem "aşkım" diye andıkları kişileri aldatanlardan değilim.
"İlkler her zaman özeldir."
Yazının amacı kendi sadakatimi övmek değil aslında. Sadece geçtiğimiz günlerde eski bir arkadaşımın sosyal medyadaki fotoğraflarını ve yazdıklarını görünce bu konuya değinmek geldi aklıma. Bir kız düşünün, dışardan bakıldığında çok hanım hanımcık ve aynı zamanda kendi ayakları üzerinde duran, "çağdaş" birisi. Lise hayatından beri birlikte olduğu bir sevgilisi var ve üniversitede farklı şehirlerde oldukları için bir şekilde araları bozuluyor ve bu yetmezmiş gibi küfürleşmeler beddualarla ayrılıyorlar. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra bu hanım kızımız, "can sıkıntısı"nı bahane edip "çivi çiviyi söker" mantığında kısa kısa ilişkiler yaşıyor. Bu arada eski sevgilisine olan küfürler beddualar hala hırla gidiyor. 
"Çivi çiviyi söker, sökmese de gevşer!"
Her neyse, söz konusu hanım kızımız, bir çok kısa ve kendisine göre "tutkulu" (yani ayrılıp barışmalı (!)) kısa ilişkileri arkasında bırakıp daha ciddi bir ilişkiye başlıyor. "Asla yapmam" dediği şeyleri onunla yaşıyor, asla kınamadığım birşeyi yapıp aynı evde yaşıyor. Araya parantez girip söylemek zorundayım ki, sevgiliyle birlikte yaşamaya karşı olan birisi değilim. Karşı olduğum şey çok sadık ve dürüst olduğunu iddia edip sonra gömlek değiştirme moduna geçmek. Devam edelim... Bu kızımız üniversiteden mezun olduğu ve farklı şehirlere dönmek istemediği için sevgilisinin şehrinde ailesini binbir zorlukla "bazı sınavlara çalışacağına" ikna ederek, sevgilisiyle aynı şehirde kalmaya devam ediyor. Fakat erkek arkadaşının da üniversitesi bitiyor ve çocuk bu "fedakar"lığı devam ettirmeyip memleketine dönüyor. Sonra ne mi oluyor? Kızımız lise aşkının "uzun süreli ısrarı" na dayanamayıp, onu affediyor ve zaten aslında onu hiç unutamadığını söylüyor. Ha bu arada, zaten arada beraber olduğu herkes için söylediği şey aynı! Ve zaten, ondan sonra yaşadığı ilişkilerin arasında lise aşkına hep dönmüş! Şaşırtıcı değil, ne dersin günlük?
"Yanımdaysan severim, değilsen eskisine dönerim.!
Ben ahlak bekçisi mantığında bir insan değilim. Bir kızın bir çok ilişkisinin olmasını asla kınamıyorum. Fakat, "yanımdaysa severim, göremiyorsam at çöpe" mantığı bana hiç doğru gelmiyor. Çünkü böyle bir mantık yok! Aşkta hesap kitap olmaz. Seviyorsan birini, araya mesafeler girer, anlaşamazsın, kavga edersin belki ama konuşur çözersin. Çözmeye çalışmayıp en yakın fırsatta başka kollarda arıyorsan çareyi ahh yandı gülüm keten helva! 
Elbette ki favorim helva değil, kurabiye!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder